Laparoskopik Kalın Bağırsak Ameliyatı

Kalın barsak (kolon ve rektum) kanserinde laparoskopik ameliyat ne demektir?

Alışılmış, geleneksel kalın barsak ameliyatları karın bölgesine 15-25 cm arasında değişen uzunlukta kesi ile yapılmaktadır. Laparoskopik ameliyatlarda aynı işlem karın duvarına 5-10 mm çapta ve 4-6 adet delik açılarak port adı verilen çalışma kanallarının yerleştirilmesi ile yapılmaktadır. Bu portlardan birinden karın içini gözlemleyecek bir kamera, diğerlerinden de işlemlerin gerçekleştirileceği özel aletler yerleştirilerek ameliyat gerçekleştirilir. Laparoskopi hastaya sunduğu konfor, ameliyat sonrası daha çabuk toparlanma, ameliyat ağrısının daha az olması, daha küçük yara izi ile ameliyatın yapılabilmesi gibi nedenlerle gittikçe artan sıklıkta tercih edilmektedir. Safra kesesi ameliyatlarının laparoskopik olarak yapılması artık hemen her yerde standart hale gelmiştir. Ameliyatla tedavisi gereken mide, kalın barsak, yemek borusu, pankreas, dalak ve böbreküstü bezi gibi organların hastalıklarında laparoskopinin kullanılması gittikçe yaygınlaşmaktadır. 

Laparoskopik kolon ameliyatı nasıl yapılmaktadır?

Laparoskopik olarak yapılan işlem açık ameliyatta yapılana kıyasla hemen hemen aynıdır. Yani kalın barsakta çıkartılması gereken kısım anatomik planlar takip edilerek çevresinde lenf yapılarını ihtiva eden yağlı doku ile birlikte genişçe alınır. Uygun ise barsak tekrar birbirine eklenir. Gerekirse geçici veya kalıcı ostomi dediğimiz barsağın dışarıya alınarak torba takılması işlemi yapılır.

Ameliyat süresi yapılan işlemin çeşidine ve müdahalenin gerektiği kalın barsağın yerine göre1 saat ile 5 saat arasında değişebilir. Bu süreye ameliyat öncesi hazırlık, hastanın uyutulması, uyandırılması vb için geçen zaman dahil değildir. Yani hastanın ameliyathanede kalış süresi biraz daha uzun olacaktır. 

Kalın barsak kanseri için laparoskopik ameliyatlar güvenli midir ve ameliyat sonrası başarıyı etkiler mi?

Laparoskopik kalın barsak ameliyatlarının çoğu kanser nedeni ile yapılmaktadır. Kanser ameliyatlarında uyulması gerekeli prensiplere uyulduktan sonra işlemin laparoskopik yapılmasının sonuca olumsuz hiç bir etkisinin olmadığı gösterilmiştir. Hatta derlenip toparlanmanın daha hızlı olması ameliyattan sonra başlanacak tedavilere de daha erken başlanmasını sağlayabillir. 

Laparoskopik ameliyatın avantajları;

  • Hasta açısından;
    • Karında çok daha küçük bir yara izi olur ve yara ile ilgili ortaya çıkabilecek iltihaplanma ve fıtık oluşumu gibi olumsuzluklar çok daha az olur.
    • Ameliyat sonrası ağrı daha azdır.
    • Ameliyat sonrası toparlanma, normal hayata dönme daha hızlıdır. 
  • Cerrah açısından;
    • Büyütmeli görüntü sağladığından dokular daha iyi değerlendirilir.
    • Açık ameliyatta ulaşılması zor olan yerlere ulaşım kolaylaşır, bunun için yarayı büyütmek gerekmez. 
  • Laparoskopik ameliyatın uygun olmadığı durumlar;
    • Tümörün ileri derecede büyük ve çevre organlara yapıştığı durumlarda teknik olarak mümkün olsa bile yeterli kontrol sağlayamayabileceğinden pek tercih edilmez.
    • Laparoskopiye engel olan önceki ameliyatlara bağlı karın içi yapışıklıkları varlığında açık ameliyat daha uygun olabilir.
    • Laparoskopik başlandığında teknik olarak ilerlemenin mümkün olmadığı bir durumla karşılaşıldığında hasta güvenliği de göz önüne alınarak açık ameliyata geçiş tercih edilebilir.